İlginizi çekti mi başlık? İşte
inovasyona katkı sağlayan özelliklerinden biri de budur. İnsanların ilgisini
çekmeli. Bu başlıkta iki bilgi daha gizli. Ne olabilir sizce? Bulabildiniz mi? Peki
iki olmak zorunda mı? Belki de daha fazla…
Sorular sormak ilk paragrafta
olduğu gibi durgun zihni harekete geçirir. Özellikle “Nasıl” sorusu yeni
fikirlerin üretilmesi için tetikleyici bir etkiye sahiptir. Bu ürünü nasıl daha
verimli çalıştırabilirim? Nasıl daha kolay, nasıl daha hızlı, daha farklı
olabilir.
Zekâ ve psikoloji karmaşık konular. Hakkında araştırmalar yapılmaya devam etmekte. Sonu olmayan, tam bilinemeyen bir şeyi somutlaştırmaya çalışmakla uğraşıyoruz. Bunun gibi bazılarına göre iki genel gruba ayırabileceğimiz zekâ tipi var: Divergent ve convergant. En basit ifadeyle tümevarımcı ve tümden gelimci zekâ tipi. Örneğin kimileri öğretmenlerinin yönergelerini birebir anlayıp birebir tekrar ederek üstün okul başarısını yakalarlar. Diğer bir grup yönergeleri algılayamazlar çünkü algılamaları farklı birçok etkenle tetiklenir ve onların zihninin farklı bir noktaya sürüklenmesine neden olur. Bununla ilgili bir makaleyi 90’lı yılların başında okumuştum. Üzücüdür; o makalede yer alan bilgilere 25 yıl sonra toplum olarak neredeyse aynı mesafeyi korumaktayız. Şu an benim çocuğum da her ne kadar materyaller değişse de bana verilen mantalitede eğitimi almaya devam ediyor. Bu eğitim sistemi farklı zekâ tiplerini kendi içinde değerlendirmek yerine herkesi standartlaştıran bir yaklaşım içinde. Bu ise inovasyon ruhuna aykırı. Mucit olarak ilk akla gelen Edison ve bilim adamı deyince ilk akla gelen Einstein ve daha niceleri bu eğitim sisteminin adeta kabul etmeyip dışarı attı bireylerdir. Bunlar ise modern dünyanın şekillenmesinde çok etkili olan şahsiyetler. Bu konu başlı başına büyük bir tartışma konusu olduğundan geçiyorum.
Başlığımıza geri dönelim. Başlıkta sentez var. Farklı kaynaklardan alınan bilgiyi yeni ve belki de başlangıçta kullanılandan çok daha farklı bir mecrada kullanma yolunu açmak… İlk başta bir kafiye çabası gibi. Bu da önemli aslında. İnovasyonda ruhu okşayan bir şeyler olması önemli. Örneğin facebook’ta beğeni toplama çabası ardında da biraz bu yatmıyor mu? Ailesinden onay almaya aç gençler paylaştıkları fotoğraf vs. ile dünyanın dört bir tarafından ruhlarını okşayan beğenileri toplamaya ne kadar müptela olmuş durumdalar. Uzakta olan ve hepimizin bildiği iki ifadeyi birleştirdim. “Son durak” ifadesini bilmeyenimiz yoktur. İnovasyon son durak. Çünkü inovasyon ürünleri insanlığa her zamandan daha fazla etkiliyor. Tahminim bu daha da hızlanacak. Şirket olarak ve ülke olarak ilerlemek, dünyaya değer katmak istiyorsak inovasyon bizim çok önemli bir kavram olmalıdır. Bir görüşe göre inovasyonda %95 alışılmış %5 yeni olması kabullenmeyi ve ürünün başarısını arttırır.
Durakaksiyon içinde yer alan “aksiyon” da çok önemli bir sacayağı. Bu konuda motivasyona sahip olmak ve sürekli bir faaliyet ve çaba içerisinde bulunma. “Action is character” der F. S. Fitzgerald. Yani karakterin yaptığındır. Yaptıklarınla karakterin ortaya çıkar. Hata yapmaktan korkmadan, hata yapmayı ve bedelini göze alarak inovasyon çabasına devam etmeliyiz. Farklı bir ifadeyle inovasyon duraksız olmalı. Tüm ürünler başarılı olmasa da. Başarısızlıklardan yılmadan. Adeta “splinter in the mind” gibi... B. Tracy der ki inovasyon çabalarının bir yüzdesi mutlaka ödüllendirilmeli. İşe yaramaz bile olsa.
Konuya ilgili olanların bileceğini düşündüğüm bir kitap John Kao tarafından 2007 yılında yayınlandı: Innovation Nation. Konusunda beğenilen bir kitaptır. Aslında bu başlığın fikri de oradan alındı. Bakınız bu da temel bir inovasyon kaynağıdır. Daha önce bahsedilen başarısız inovasyonlar da değerlidir. Çünkü gelecekte başarılı olanlara ilham verebilir. Onların temel maddelerinden olabilir.
Amacım aslında kitaptaki bazı bilgilere yer vermekti. Ama sıkıcı olmamak adına bunu bir sonraki yazıya erteleyelim. Bu arada konuyla ilgili fikirler ve kitapla ilgili görüşler oluşursa paylaşım yapabiliriz.
Toparlayacak olursak, tümevarım ve tümdengelim düşünce tarzı inovasyon sürecinde büyük katkı sağlar. Bu açıdan aldığımız eğitimin robotlaştıran etkisinden kurtulup özgür düşünceyi destekleyen adımlar atmalıyız. Ürünler ilgi çekici ve hatta insanların ruhunu okşayan öğeler içerebilir. İnovasyon ürünü büyük oranda alıştığımız ama bir miktar farklı ve yeni olabilir. İnovasyon sürecinde mutlak mükemmellik ve kusursuzluk kaygısıyla hareket etmek yerine sürekli ve korkusuz çalışma esas olmalıdır.
Zekâ ve psikoloji karmaşık konular. Hakkında araştırmalar yapılmaya devam etmekte. Sonu olmayan, tam bilinemeyen bir şeyi somutlaştırmaya çalışmakla uğraşıyoruz. Bunun gibi bazılarına göre iki genel gruba ayırabileceğimiz zekâ tipi var: Divergent ve convergant. En basit ifadeyle tümevarımcı ve tümden gelimci zekâ tipi. Örneğin kimileri öğretmenlerinin yönergelerini birebir anlayıp birebir tekrar ederek üstün okul başarısını yakalarlar. Diğer bir grup yönergeleri algılayamazlar çünkü algılamaları farklı birçok etkenle tetiklenir ve onların zihninin farklı bir noktaya sürüklenmesine neden olur. Bununla ilgili bir makaleyi 90’lı yılların başında okumuştum. Üzücüdür; o makalede yer alan bilgilere 25 yıl sonra toplum olarak neredeyse aynı mesafeyi korumaktayız. Şu an benim çocuğum da her ne kadar materyaller değişse de bana verilen mantalitede eğitimi almaya devam ediyor. Bu eğitim sistemi farklı zekâ tiplerini kendi içinde değerlendirmek yerine herkesi standartlaştıran bir yaklaşım içinde. Bu ise inovasyon ruhuna aykırı. Mucit olarak ilk akla gelen Edison ve bilim adamı deyince ilk akla gelen Einstein ve daha niceleri bu eğitim sisteminin adeta kabul etmeyip dışarı attı bireylerdir. Bunlar ise modern dünyanın şekillenmesinde çok etkili olan şahsiyetler. Bu konu başlı başına büyük bir tartışma konusu olduğundan geçiyorum.
Başlığımıza geri dönelim. Başlıkta sentez var. Farklı kaynaklardan alınan bilgiyi yeni ve belki de başlangıçta kullanılandan çok daha farklı bir mecrada kullanma yolunu açmak… İlk başta bir kafiye çabası gibi. Bu da önemli aslında. İnovasyonda ruhu okşayan bir şeyler olması önemli. Örneğin facebook’ta beğeni toplama çabası ardında da biraz bu yatmıyor mu? Ailesinden onay almaya aç gençler paylaştıkları fotoğraf vs. ile dünyanın dört bir tarafından ruhlarını okşayan beğenileri toplamaya ne kadar müptela olmuş durumdalar. Uzakta olan ve hepimizin bildiği iki ifadeyi birleştirdim. “Son durak” ifadesini bilmeyenimiz yoktur. İnovasyon son durak. Çünkü inovasyon ürünleri insanlığa her zamandan daha fazla etkiliyor. Tahminim bu daha da hızlanacak. Şirket olarak ve ülke olarak ilerlemek, dünyaya değer katmak istiyorsak inovasyon bizim çok önemli bir kavram olmalıdır. Bir görüşe göre inovasyonda %95 alışılmış %5 yeni olması kabullenmeyi ve ürünün başarısını arttırır.
Durakaksiyon içinde yer alan “aksiyon” da çok önemli bir sacayağı. Bu konuda motivasyona sahip olmak ve sürekli bir faaliyet ve çaba içerisinde bulunma. “Action is character” der F. S. Fitzgerald. Yani karakterin yaptığındır. Yaptıklarınla karakterin ortaya çıkar. Hata yapmaktan korkmadan, hata yapmayı ve bedelini göze alarak inovasyon çabasına devam etmeliyiz. Farklı bir ifadeyle inovasyon duraksız olmalı. Tüm ürünler başarılı olmasa da. Başarısızlıklardan yılmadan. Adeta “splinter in the mind” gibi... B. Tracy der ki inovasyon çabalarının bir yüzdesi mutlaka ödüllendirilmeli. İşe yaramaz bile olsa.
Konuya ilgili olanların bileceğini düşündüğüm bir kitap John Kao tarafından 2007 yılında yayınlandı: Innovation Nation. Konusunda beğenilen bir kitaptır. Aslında bu başlığın fikri de oradan alındı. Bakınız bu da temel bir inovasyon kaynağıdır. Daha önce bahsedilen başarısız inovasyonlar da değerlidir. Çünkü gelecekte başarılı olanlara ilham verebilir. Onların temel maddelerinden olabilir.
Amacım aslında kitaptaki bazı bilgilere yer vermekti. Ama sıkıcı olmamak adına bunu bir sonraki yazıya erteleyelim. Bu arada konuyla ilgili fikirler ve kitapla ilgili görüşler oluşursa paylaşım yapabiliriz.
Toparlayacak olursak, tümevarım ve tümdengelim düşünce tarzı inovasyon sürecinde büyük katkı sağlar. Bu açıdan aldığımız eğitimin robotlaştıran etkisinden kurtulup özgür düşünceyi destekleyen adımlar atmalıyız. Ürünler ilgi çekici ve hatta insanların ruhunu okşayan öğeler içerebilir. İnovasyon ürünü büyük oranda alıştığımız ama bir miktar farklı ve yeni olabilir. İnovasyon sürecinde mutlak mükemmellik ve kusursuzluk kaygısıyla hareket etmek yerine sürekli ve korkusuz çalışma esas olmalıdır.
No comments:
Post a Comment